9 Eylül 2012 Pazar

Müteferrika 'nın Eserlerini Görme Şansı


Araştırmacıların özel izinle görme fırsatı bulduğu Türk matbaacılığının kurucusu İbrahim Müteferrika'nın bastığı 16 eser, Atatürk Kitaplığı'nda sergileniyor. 

''Önce Hurufat Vardı'' serisinin ilk sergisi olan ''Kuruluşunun 285. Yılında İbrahim Müteferrika Matbaası Eserleri Sergisi'', Atatürk Kitaplığı'nda sanatseverlere sunuldu. Müteferrika Matbaası'nda basılan 17 eserden 16'sını içeren sergi, 27 Eylül'e kadar Atatürk Kitaplığı Sergi Salonu'nda 09.00-21.00 saatleri arasında ziyarete açık olacak.

Sergi, gerek öğrenciler gerek araştırmacılar için normalde özel izinle görülebilen kitapların tamamını bir arada inceleme fırsatı sunuyor.

Müteferrika Matbaası'nda basılan eserler arasında matbaanın ilk eseri olan Arapça-Osmanlıca sözlük ''Vankulu Lugati'', Amerika'nın keşfini anlatan ve ilk resimli kitap özelliği taşıyan ''Tarih-i Hind-i Garbi, el-müsemma bi-Hadis-i nev'', Fransızlara kolay Türkçe öğretmeyi amaçlayan ve tek Latin harfli kitap olan gramer kitabı dikkati çeken eserler arasında yer alıyor.

Atatürk Kitaplığı Müdürü Ramazan Minder, yaptığı açıklamada, İbrahim Müteferrika'nın herkes tarafından Osmanlı'ya matbaayı getiren insan olarak bilindiğini belirterek, sergiyle meraklılarının kitaplarla doğrudan temas kurmasını amaçladıklarını söyledi.

Sergiyi düzenleyen Atatürk Kitaplığı Nadir Eserler Uzmanı Hüseyin Türkmen ise, sergiyle yeni nesilin bu kitaplara daha rahat ulaşmasını ve Atatürk Kitaplığı'nın zenginliğini ortaya koymayı amaçladıklarını ifade ederek, 2023 vizyonları kapsamında Türkiye'de basılmış Arapça, Farsça ve Osmanlıca kitapların tamamını koleksiyonlarında bir araya getirmeyi hedeflediklerini, bu kapsamda ciddi satın almalar gerçekleştirdiklerini anlattı.

Müteferrika Matbaası'nın ilk bastığı eser olan ''Vankulu Lugati''nde kitabın basılması için verilen fetva ve padişah hattı hümayununun önemine işaret eden Türkmen, ''Bu da göstermektedir ki, bilinenin aksine matbaa konusunda ne dini kesimin ne de devlet erkanının herhangi bir olumsuz tavrı bulunmamakta. Bilakis olumlu tavrı ve desteği bulunmakta'' diye konuştu.

Türkmen, Müteferrika'dan önce Osmanlı Devleti içerisinde azınlıkların matbaacılık faaliyetlerinin tarihinin 1490'lı yıllara uzandığını ve Müteferrika'nın da Macar asıllı olduğunu belirterek, ''Müteferrika Matbaası'nı diğerlerinden ayrı kılan şey; ilk Türk matbaası olmasından ziyade devlet desteği ve eliyle kurulmuş olmasıdır. Bu yüzden de bu kitaplara çok rağbet olmamakla birlikte devletin desteğiyle ayakta kalmıştır'' dedi.

Hüseyin Türkmen, matbaada 1729-1747 arasında 17 kitabın basıldığını, daha sonra Üsküdar, Mühendishane ve İstanbul matbaaları ile matbaacılık tarihinin sürdüğünü anlatarak, Avrupalılar'ın Arapça, Farsça ve Osmanlıca kitaplar neşrettiklerini ancak buralarda bir takım hatalar bulunduğunu, devletin muhtemelen bunların da önünü almak ve toplumun ihtiyacı olan kitaplara ulaşmasını kolaylaştırmak için matbaayı desteklediğini söyledi.

Müteferrika Matbaası'nda kitapların en az 500 kopya basıldığını, normalde daha pahalı olması gerekirken devlet desteği sayesinde fiyatların da uygun seviyede tutulduğunu aktaran Türkmen, örneğin ilk kitap olan ''Vankulu Lugati''nin 35 kuruştan satıldığını belirtti. Türkmen, daha sonra basılan eserlerin çoğunluğunun ise 3 kuruş olarak fiyatlandırıldığını kaydetti.

Serinin devamında gelecek sene aynı dönemde Üsküdar Matbaası'nda, bir sonraki sene de Mühendishane ve İstanbul matbaalarında basılan kitapları sergileyeceklerini belirten Türkmen, ''Basılı kitabın akıbetinin tartışıldığı bir dönemde böyle bir sergi yapmak bir yerde paradoks gibi gözükebilir ama geçmişimizi ve buraya nasıl geldiğimizi ne kadar iyi bilirsek geleceğe de o kadar aydınlık bakabiliriz'' dedi.

Türkmen, Avrupa'da ilk dönem basılan kitaplarla ilgili ciddi çalışmalar yapıldığını, Türkiye'de ise bu konuda önemli eksiklik bulunduğunu ifade ederek, Müteferrika, Üsküdar, Mühendishane ve İstanbul matbaalarında basılan kitapların tam bir kataloğu ve buralarda basılan eserlerin tam bir koleksiyonunun bulunmadığını belirtti.

Sergide yer alan eserler

''Kuruluşunun 285. Yılında İbrahim Müteferrika Matbaası Eserleri Sergisi''nde yer alan 16 eser şöyle: 

-Matbaanın ilk kitabı, Arapça-Osmanlıca bir sözlük olan ''Tercüme-i sıhah-ı Cevheri, Vankulu lugati''. Bu lugatta kelimeler, asıllarının son harflerine ve son harfleri aynı olan kelimeler de birinci ve ikinci harflerine göre tertiplenerek karşılıkları yazıldı.

-Osmanlı döneminde 1645'te başlayan ve yıllarca süren Girit seferi nedeniyle kaleme alınan ''Tuhfetü'l-kibar fi esfari'l-bihar''. Eserde, 1656 yılına kadar yaşanan Osmanlı deniz savaşları ve seferleri anlatılıyor. Eserde, deniz savaşlarını başarılı bir şekilde idare etmek için gereken kurallarla kara ve deniz yolcuları için önemli olan yollar ve yönlere dair bilgilere de yer veriliyor.

-Polonyalı bir misyoner tarafından kaleme alınan ve İbrahim Müteferrika tarafından tercüme edilen ''Tarih-i seyyah der beyan-ı zuhur-ı Ağvaniyan ve sebeb-i inhidam-ı bina-i Devlet-i Şahan-ı Safeviyan''. Eser, Afganlar'ın İranlılar ile olan savaşlarını konu ediniyor.

-Amerika'nın İspanyollar tarafından keşfedilmesi ve ilk yıllardaki başarılarının anlatıldığı ''Tarih-i Hind-i Garbi, el-müsemma bi-Hadis-i nev''. Konulara ilişkin birçok insan ve hayvan figürlü levhanın de yer aldığı kitap, bu yönüyle Türkiye'de basılan ilk resimli kitap olma özelliği taşıyor.

-Çeviri bir eser olan ''Tarih-i Timur Gürkan, Acaibü'l-makdur fi nevaibi't-Timur'', Timur'un hayatı ve yaptıklarına ilişkin bilgileri içeriyor.

-İki kısım halinde basılan ''Tarih-i Mısri'l-cedid, Tarih-i Mısri'l-kadim'', dünyanın yaradılışından 1629 yılına kadar Mısır tarihini ele alıyor.

-''Gülşen-i hulefa'', Abbasi halifeleriyle Bağdat'ın kuruluşunu ve Kanuni Sultan Süleyman tarafından fethini konu ediniyor.

-Müteferrika Matbaası'nda basılan ilk ve tek Latin harfli kitap olan ''Grammaire Turque ou methode courte & Facile pour apprendre la Langue Turque: avec un Recueil des noms, des verbes & des manieres de parler les plus necessaires a scavoir avec plusieurs dialogues familiers'', Fransızların talebi üzerine basılmış bir gramer kitabı. Eserde, Türkçe'nin grameri ile kısa ve kolay yoldan Türkçe öğrenme yöntemleri anlatılıyor.


-Avrupalı hükümdarların kullandıkları yöntemlerin yeniçeriler ve Türk ordusu içine de sokulması konusunda padişahı ve sarayı ikna etmek amacıyla yazılan ''Usulü'l-hikem fi nizami'l-ümem'', Türklerin batılılar karşısında gerilemelerinin nedenleriyle Avrupalılar'ın ilerlemelerinin nedenlerini karşılaştırmalı olarak ele alıyor.

-İbrahim Müteferrika tarafından Latince kitaplardan derlenerek hazırlanan ''Füyuzat-ı mıknatısiye'', pusulanın faydaları ve kullanılışını anlatıyor. Eser içerisinde iki pusula gravürü bulunuyor.

-Katip Çelebi'nin kaleme aldığı ''Kitab-ı Cihannüma'', Osmanlı ülkelerinin ilk sistematik coğrafya kitabı olma özelliğini taşıyor.

-''Takvimü't-tevarih'', Hz. Adem'den 1648'e kadar geçen sürede meydana gelen olaylar ile yazarın Arapça yazdığı ''Fezleke'' isimli eserinin kronolojik cetvelini içeriyor.

-İki ciltlik ''Tarih-i Naima (Ravzatü'l-Hüseyn fi hulasati ahbari'l-hafikayn)'', ilk cildinde imparatorlukların doğma, büyüme ve gerileme nedenleri ile tarih okumanın her sınıftan insanın eğitimi için ne kadar yararlı olacağı konularını ele alırken, ikinci ciltte 1574-1660 yılları arasında Osmanlı İmparatorluğu'nda yaşanan olayları ve komşu ülkelerde olup bitenleri anlatıyor.

-''Tarih-i Raşid'', ''Tarih-i Naima''nın devamı olma özelliği taşıyor.

-''Tarih-i Raşid''in devamı olan ''Tarih-i Çelebizade, Tarih-i Asım'' adlı kitapta, 1722-1729 arasındaki Osmanlı tarihiyle ilgili olaylar anlatıyor.

-Müteferrika Matbaası'nda basılan son kitap olan ''Ferheng-i Şuuri, Nevalü'l-fudala ve lisanü'l-acem'' ise Farsça-Türkçe sözlük.

Sergide, 1729-1747 arasında basılan 17 kitaptan biri olan ''Ahval-i gazavat der diyar-ı Bosna/Ömer Bosnavi'' ise Atatürk Kitaplığı'nda bulunmadığı için yer almıyor. Eser, 1736-1739 arasında Ruslarla birleşerek savaşa giren Avusturyalılar'a karşı dönemin Bosna Valisi Hekimoğlu Ali Paşa'nın mücadelelerini ele alıyor. Bu kitap İbrahim Müteferrika'nın kendi eliyle basılan son kitap özelliği taşıyor.

Basmacı İbrahim Müteferrika Kimdir ?

Türk matbaacılığının kurucusu olarak kabul edilen İbrahim Müteferrika'nın Erdel'in Koloszvar şehrinde (Romanya'nın Cluj şehri), 1670-1674 yılları arasında doğduğu tahmin ediliyor. Müteferrika, 1692 yılında İkinci Viyana Kuşatması'ndan sonraki savaşlarda Osmanlılara esir düştü. Müteferrika, Osmanlı hizmetine girdikten sonra ordunun çeşitli birimlerinde görev aldı.

İbrahim Müteferrika ile sadaret mektubi halifelerinden Yirmisekiz Çelebizade Mehmed Said Efendi'ye, 3. Ahmed'in fermanı ve Şeyhülislam Yenişehirli Abdullah Efendi'nin fetvası ile 1727 yılı Temmuz ayının başlarında ilk Türk matbaasını kurma izni verildi.

Müteferrika'nın ölümüne kadar idaresi altında kalan matbaada tarih, coğrafya, dil, askerlik gibi konularda 17 kitap, 22 cilt olarak basıldı.

Müteferrika, 1747'de vefat etti. Aynalıkavak Kabristanı'na defnedilen İbrahim Müteferrika'nın naaşı, 1942'de Galata Mevlevihanesi haziresine nakledildi.

Sabah
Shout

0 yorum:

Yorum Gönder