Bireyin ihtiyaç dışı kontrolsüzce alışveriş yapması ve zihninin yoğun bir şekilde alışverişle meşgul olmasıdır. Çoğunlukla insanlar alışverişi severler. Özellikle bayanlar için alışveriş büyük bir rahatlama aracıdır. Alışverişi seviyor olmakla alışveriş hastalığı aynı şey değildir. Tanımda da verdiğimiz gibi bunun hastalık sayılabilmesi için “aşırı” bir şekilde yapılıyor ve düşünülüyor olması gerekiyor. Kadınlar için rahatlama aracı dedik ancak bu sizi yanıltmasın; bugün erkekler de alışveriş hastalığına yakalanabiliyorlar. Özellikle metroseksüel erkeklerin alışverişe düşkün oldukları bilinen bir gerçek.
Alışveriş hastalığının adı “oniomani”dir ve 1900’lerde tanımlanmıştır. Oldukça eski bir tarihte tanımlanmış olması o zamanlar bile böyle bir rahatsızlığın olduğunu gösteriyor. Bugün modern dünyanın bir getirisi olan tüketim kültürü, insanları medya aracılığıyla daha fazla almaya ve tüketmeye zorluyor. Alışveriş hastalığını körükleyen albenili reklamlar, narsist sloganlar ve bunların yanı sıra sezon sonu indirimler, kampanyalar ve kredi kartlarına bol taksit seçenekleri de alma dürtüsünü daha da arttırıyor.
Alışveriş hastalığı dürtü kontrol bozukluğu ve bağımlılık sınıfındadır. Altında doyumsuzluk, mutsuzluk, ikili ve sosyal ilişkilerde problem yaşama gibi sorunlar vardır. Kişiler daha çok gergin ya da üzgünken alışveriş yaparlar. Ayrıca depresyon, kaygı bozuklukları, bastırılmış duygularda alışveriş hastalığa yol açabilmektedir. Bu rahatsızlığa sahip kişiler hayatlarındaki duygusal boşlukları alışveriş yaparak doldurmaya çalışırlar. Evli bayanlar için alışveriş bazen eşlerinden intikam alabilme aracı olabilmektedir. Evliliklerinde yakalamadıkları mutluluğu alışveriş yaparak sağlamaktadırlar. Alışverişle, yalnızlık ve mutsuzluk anlık da olsa giderilmektedir.
Alışveriş yapmak beyindeki mutluluk hormonu serotonin de artışa sebep olur. İşte alışverişi neden çok sevildiğinin yanıtı budur. Yapılan araştırmalara göre kadınlar, alışverişte ortalama 4-6 arasında zaman geçirmekteler. Bu da o kadar saat mutluluk demek. Alışveriş hastaları tipik olarak; alışverişle beraber rahatlar ancak bir süre sonra bir pişmanlık duygusu yaşamaya başlar. Gerilimle alışverişe başlayıp, aldıkça rahatlayan kişi; akabinde pişmanlık duyar ,içi içini yer. Bu kadar çok duyguyu bir arada yaşatmasıyla, ruhsal yönden yıpratıcı olan bu hastalık bir süre sonra, ne kadar alışveriş yapılırsa yapılsın tatmin sağlayamamaya neden olur.
Alışveriş hangi noktada zevk, hangi noktada bağımlılık olduğu konusunda da şunu demek mümkündür;temel yaşamsal ihtiyaçları fazlasıyla aşıyorsa bu bağımlılıktır. Alışveriş bağımlılarının dolapları; etiketi kesilmemiş, bir kez bile giyilmemiş giysi veya eşyalarla doludur. Alışveriş bağımlılarının tek derdi markalı giyinmek ya da trendy olmak değildir. Onlar bunun çok ötesinde bir haz yaşarlar.
Eğer bağımlı olduğunuzu düşünüyorsanız tedavisi olduğunu bilin. İlaç tedavisinin olumlu sonuçları olduğunu yaptığı araştırmalarla desteklemiştir. İlaç tedavisin yanında psikolojik destek almak, daha da iyi sonuçlar verecektir. Alışveriş hayatın bir parçası olmalı ama tümü değil. Her hafta sonunuz avmlerde geçmemeli. Alışveriş yaşamın bir parçasıdır ama asla yaşamın anlamı değildir. Keyifli ve eğlencelidir ama hayatın tümü değildir.
Alışveriş dışında da hayatınızda anlam katacak aktiviteler ve rahatlama yöntemleri bulun,yardım almaktan çekinmeyin.
Unutmayın nelere sahip olduğunuz değil kim olduğunuz önemli
Uzm. Psk. Reyhan ALGÜL
Psikoloji
Shout
0 yorum:
Yorum Gönder