ilknokta.com yaptığım kitap alışverişinde, siteden ilk alışverişim olduğu için hediye edilen çok güzel bir kitaptan bahsetmek istiyorum. Başlığı çok dikkatimi çekmişti en başta. Mahallede Herkes Kahramandır
Güneş, Sabah ve Milliyet gazetelerinde bir dönem yazar olarak çalışan Ahmet Tulgar 'ın 2004 'de çıkardığı bu kitapta ünlülerle yaptığı röportajlara yer veriliyor. Ama bu günümüzde ki gibi hangi bayanla berabersiniz ? sizin şu beyle aşk yaşadığınız söyleniyor var mı böyle bir şey ? gibi aptal saptal muhabbetler yerine tam anlamıyla sohbet tadı var kitapda. Her şeyden öte hiç bilmediğiniz şeyleri öğretme tadı bırakıyor insanda.
Röportaj yapılan ünlüler arasında Sezen Aksu, Bülent Ersoy, Çetin Altan, Cem Boyner, Yılmaz Erdoğan, Cem Yılmaz, Türkan Şoray, Tuncay Şanlı, Ajda Pekkan, Ahmet Altan gibi onlarca isim bulunuyor. Ahmet Tulgar 'ın yönelttiği sorular, ünlülerin o sorulara verdiği yanıtlar hakikaten çok hoşuma gitti benim. Özellikle Sezen Aksu ve Cem Yılmaz sohbeti harika olmuş. Buradan hepsini yazmam mümkün değil tabi ama hoşuma giden bir kaç satıra yer vermek istiyorum.
Türkan Şoray 'ın güzel itirafı; Ben ona yüzde yüz aşık olurdum!
Ahmet Tulgar; Yılmaz Güney 'le hiç film çekmediniz?
Türkan Şoray; Çekmedim, geçen gün Yılmaz Güney 'le resimlerimiz elime geçti, ne güzel, eve gelmiş ziyaretime, ona çay veriyorum filan. İçimde acılar, onunla ben neden film yapamadım. Yapacaktık, fakat bir aksilik oldu. O kadar üzülüyorum ki, bir yandan da iyi ki de yapmamışız diyorum, çünkü ben ona yüzde yüz aşık olurdum. İtiraf ediyorum. Hayatımda onun kadar güzel bakan bir insan... Onu Adapazarı 'nda cezaevinde ziyaret etmiştim, son olarak orada gördüm. Epey kaldım cezaevinde, kapıda bana el salladı. Ben arabaya binmiştim..
Müşerref Akay; Benim şarkımla işkence yapıldı!
Ahmet Tulgar; Peki siz hoparlörlerden işkence amacıyla solcu mahkumlara 24 saat sizin şarkınızın çalındığını biliyor muydunuz?
Müşerref Akay; Şimdiye kadar hiçbir gazeteci böyle bir soru sormadı bana. Hep bu konudan kaçtım. Kartal Cezaevi 'nde beni bir konser için götürmeye kalktılar. Sol örgütler ayaklandı. Belediye başkanı beni örgüt temsilcileri ile bir araya getirdi. "Benden neden nefret ediyorsunuz ?" dedim. "Biz 24 saat senin şarkınla yattık, senin şarkınla kalktık, senden nefret ediyoruz" dediler. Ben de şarkımın manevi işkence amacıyla kullanılmasına üzüldüğümü söyledim. Yine özür diliyorum. İktidar kullandı benim şarkımı.
Murat Belge; Türkiye 'yi kızlar, kadınlar devrimi düze çıkartacak!
Ahmet Tulgar; Türkiye 'yi kimler düze çıkaracak ?
Murat Belge; Üniversite de kızların erkeklere göre daha bir şeyler yapmaya hevesli görüyorum. Türkiye 'yi kızlar, kadınlar devrimi düze çıkaracak. Daha doğrusu bildik erkek cinsinin dışında ki bütün insanların bir devrimi.
İsmet Özel; Kara çarşafın kökü Ermeni.
Ahmet Tulgar; Son kitabınız da umudu yeşil değil de kırmızı temsil ediyor. Neden ?
İsmet Özel; Çünkü Türk kültüründe açılımlı olan şeyler kırmızıdır. Kızılca kıyamet denir herkesin toplandığı yerdir. Mesela gelin allı gelindir. En azından duvağı kırmızıdır. Kara çarşaf bizim kültürümüze Ermeniler tarafından sokuldu.
Cem Yılmaz; Altıma sıçtım!
Ahmet Tulgar; Askerden döndünüz ve yeniden sahnedesiniz. Seyircinin eskisi gibi akın akın gelmemesinden korktunuz mu ? Ne yaptınız yeni şovunuza hazırlanırken ?
Cem Yılmaz; Altıma sıçtım. Bunu böyle yazmak ister misiniz bilmiyorum ama. Ölümcüldü abi. Rigor mortis, ölüm sertliği. Çok ciddi bir travma oldu. Çünkü her şey raslantı da olabilir. Tatlı bir hatıra olarak da kalabilirim, "VCD 'leri de var, çok komik çocuktur Ahmet bey" gibi. Hatta Nebil Özgentürk, "Bir Yudum İnsan" yaptı, o zaman dedim abi "Perde", bir yudum insan işte aah ahh 27 yaşında bir yudum insan oldum durumu.
0 yorum:
Yorum Gönder